Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi: “Depremin İlk Günü Halkın ve Kadınların Çadırlarını Satan Afet İktidarı ve Afet Politikaları…
Yeşil Sol Parti Hanımlar Meclisi seçim beyannamesinde, gücün kadınlarla birlikte değişeceğine vurgu yapan, “Felaketlerin en ağır sonuçlarını biz kadınlar çekiyoruz. Kadınlar, engelliler, mülteciler, LGBTİ+’lar ayrımcılığa ve şiddete maruz kalırken. Devletin koruyucu sistemleri çalışmıyor” diye konuştu.“Afeti felakete çeviren bu rant düzenini demokratik yerel yönetim modeliyle değiştirmeye hazırız. Afet gücünü ve afet politikalarını depremin ilk gününde halkın ve kadınların çadırlarını satan kadınlarla değiştireceğiz.”
14 Mayıs Seçim Beyannamesi ile Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi’nin seçim şarkısı ve videosu bugün Ankara’da yapılan toplantıda açıklandı. Rapordan öne çıkan başlıklar şöyle:
“ERKEK İttifakına Karşı KADINLARLA YENİ BİR HAYAT KURMAYA GELİYORUZ”
Her türlü baskı ve sömürüye karşı eşitlik ve özgürlükte ısrarcıyız ve bunu kadınlarla birlikte değiştirmeye kararlıyız. Çünkü biliyoruz ki, bize sadece ölüm ve zulüm vaat eden bu erkek egemen düzeni ancak kadınlarla birlikte değiştirebiliriz.
“SEÇENEKSİZ DEĞİLİZ; DEMOKRATİK CUMHURİYETE GİDEN 3. YOLDA BİRLİKTEYİZ”
Biz kadınlar ne demokrasiyi ortadan kaldıran Cumhur İttifakı’na ne de vesayetçi geçmişi özleyen eski anlayışlara mecburuz. Harika seçenek önümüzde; Partimizin 3. Yolu, kadın özgürlük yürüyüşünün yoludur. Özgürlükçü ve demokratik bir cumhuriyet için ömür boyu hazırız.
“EŞİT VE ÖZGÜR BİR TOPLUM İÇİN DAHA ÇOK KADIN DAHA FAZLA HAYAT”
Bizi yok sayan, karar mekanizmalarından dışlayan, evlere kapatan, yaşamımıza müdahale eden, bedenimizi ve emeğimizi sömüren gaspçılara ‘yeter artık’ demek için ayağa kalkıyoruz. İfade, konuşma, örgütlenme ve barışçıl eylem özgürlüğünün önündeki tüm engelleri kaldıracağız. Sözlerimizi, görüşlerimizi, karar ve eylemlerimizi yargı şiddetiyle bastırmak isteyenlere karşı mücadele ediyoruz. Davetimiz, rantçı, tekçi ve cinsiyetçi politikalara karşı kadın özgürlükçü ve eşitlikçi partimizin rengarenk yapraklarıyla toplumumuzu yeniden örmektir. Kadın dayanışması ve emeğinden öğrendiklerimizle her zaman eşit ve özgür bir toplumu hep birlikte inşa edeceğiz. Gücümüz, inancımız, umudumuz var! Hayatımız hakkında kendi kararlarımızı vermek için bayanlarla değiş tokuş yapmaya geldik.
“GÜÇLÜ DEMOKRASİ KADIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN VE ÇOKLUĞUNUN TEMSİLİYLE MÜMKÜNDÜR”
Biz kadınlar, güçlü bir demokrasi için eşitliğin, katılımın, çoğulculuğun ve yerelliğin esas alınması gerektiğini biliyoruz. Yürüyüşümüz demokrasi ve eşitlik içindir. Partimiz ile Meclis; Kadınların, emekçilerin, halkların, gençlerin, LGBTİ+’ların, engellilerin, çocukların, kültürlerin, inançların ve tüm ezilenlerin meclisi olacaktır. Meclisi herkesin kendi kimliği ve diliyle ifade edebileceği çoğulcu bir yapıya kavuşturmaya geliyoruz.
“GERÇEK DEMOKRASİ YEREL DEMOKRASİYLE GÜÇLENDİRİLMEZ”
Tekçi ve merkeziyetçi yönetimler altında toplumun maruz kaldığı zulme karşı yerel güçle birlikte yürüyoruz. Büyüyen yerel demokrasiyi, kadın meclislerinin, inisiyatiflerin, sendikaların, meslek kuruluşlarının, sivil toplum kuruluşlarının kent yönetimlerinde, söz ve karar sistemlerinde yer almasını savunuyoruz. Belediyeleri, şehri ve hayatın her alanını betona gömen politikalara karşı şehirlerimizi ekolojik ve yaşanabilir alanlar haline getirmeyi hedefliyoruz. Kadınsız yerel demokrasi, yerel demokrasisiz demokratik cumhuriyet olmaz. Biz hanımlar Demokratik Cumhuriyet için geliyoruz.
“Kadın düşmanı kayyumlar gidecek”
Yerel halkın geçmiş deneyimlerini, emeğini ve öz gücünü yok sayarak toplumu savunmasız bırakan kayyumlar, önce kadın emeğimizi hedef aldılar ve kadın kurumlarımızı kapattılar. Meğer sokakta, mahallede, hayatın içinde yaşayan biz kadınlar, kadınların, çocukların, yaşlıların, engellilerin, kısacası tüm toplumun ihtiyaçlarını en iyi biz biliyoruz. Bu nedenle kayyum politikasını reddediyoruz. Kadınların aktif olarak katıldığı ve örgütlendiği bir yerel demokrasiyi adım adım inşa ediyoruz. 6 Şubat depreminin ilk üç gününde bölgeye vinç bile gönderemeyen AKP-MHP iktidarına karşı yerel demokrasiyi kurmaya ve kayyumlara son vermeye geliyoruz.
“EŞ BAŞKAN MOR ÇİZGİMİZDİR: UZUN UZUN EŞİT YÖNETİM BİRLİKTE”
Yaşarken birlikte olduğumuz gibi, hükmederken de birlikte olacağız! Tarihi başarımız olan eşbaşkanlığı savunmaya devam ediyoruz. Eşit temsil ve katılım için siyasetin ve idarelerin her kademesinde eşbaşkanlığı hayata geçireceğiz. Kadını yönetici ve karar verici bir irade olarak gören partimiz ile gerçek anlamda yürümek için eşitliğe geliyoruz.
“PARLAMENTODA ERKEKLER İÇİN DEĞİL, DEMOKRATİK SİYASET İÇİN KADINLARIN ZAMANI”
Erkek-devlet-sermayenin yarattığı krizler, siyasetin kurucu öznesi olan kadınlar olmadan çözülemez. Siyasetin toplumsallaşması için liberal bir çaba harcıyoruz. Kadınların siyasette ve tüm karar mekanizmalarında daha fazla yer almasını sağlayacağız. Talan ve yolsuzluk siyasetine karşı demokratik siyasetin her alanda hayat bulması için Meclis’i de siyaseti de değiştireceğiz. Kadınların ve kadın örgütlerinin kadınla ilgili tüm sorunlara çözüm ürettiği Kadın Bakanlığı’nı kurmaya geliyoruz.
“KADININ OLMADIĞI ANAYASAYA HAYIR”
Kadın ve kadın belirleyicisinin olmadığı anayasaya ‘hayır’ diyoruz. Tüm kimliklerin, dillerin ve inançların tanındığı ve güvence altına alındığı demokratik bir anayasa için hep birlikte çalışacağız. Eşit yurttaşlık temelinde özgür bir biçimde yaşamak için kadınlarla, kadınların yaşamı, talepleri ve hayalleriyle birlikte demokratik bir anayasa hazırlamaya geliyoruz.
“ERKEK ADALETİ DEĞİL, GERÇEK ADALET”
Mahkeme salonları, faillerin ve katillerin yargılandığı yerler değil, kadınların yeniden şiddet gördüğü yerler haline geldi. Kadınları öldüren erkeklere tahrik ve terbiye indirimi yapılıyor. Kadın katilleri kol kola sokaklarda dolaşırken, kadın özgürlüğü için mücadele eden kadınlar hapse atılıyor. Kadınların ihtiyaçlarına ve doğrularına dayalı yeni bir adalet anlayışı için gerekli tüm adımları atacağız. Gerekli düzenlemeleri yaparak Kanun Hükmünde Kararname ve Barış Akademisyenleri ile çalışanların işlerine iadelerini, siyasi tutuklu kadınların serbest bırakılmasını, siyasallaştırılmış yargı şiddetiyle yurt dışında yaşamaya zorlananların geri dönüşlerini sağlayacağız. Kadınların ve tüm toplumun haklarının korunması için tarafsız ve bağımsız bir yargı ve gerçek adalet için geliyoruz.
“BÜYÜK KADIN YÜRÜYÜŞÜYLE ONURLU BİR BARIŞ GELİYOR”
Asimilasyon politikalarıyla dili ve kültürü yok sayılan bu topraklarda yüzyıllardır inkar edilen, bin bir emek ve bedelle bugünlere gelen Kürt halkı özgürlük mücadelesi veriyor. Savaş ve şiddet siyaseti Kürt halkının mücadelesine engel olamaz, Kürt sorunu da çözümlenemez. Savaş canımızı, sevdiklerimizi, doğamızı çalıyor. On yıllardır devam eden bu savaşın hem mağdurları hem de direnenleri olarak barışın ne olması gerektiğini en çok biz kadınlar biliyoruz. Kürt sorununun analizinin ancak masadaki muhataplarıyla müzakere edilerek çözüleceğini söylemeye devam ediyoruz. Biz kadınlar bu ülkeye, haklarımızın tanındığı, hukuken güvence altına alındığı demokratik bir tahlil masasında kurucu özne olarak yer almaya, kadınların büyük yürüyüşüyle bu ülkede onurlu bir barışı tesis etmeye geliyoruz.
“DIŞ POLİTİKADA BARIŞI SAVUNUYORUZ”
Kadın emeğimizi birlikte halkların yaşamı üzerine inşa ediyoruz. Dış politikada militarizme, kutuplaşmaya, savaş ve işgal politikalarına karşı çıkıyor, sorunların müzakere yoluyla çözülmesini savunuyoruz. Erkek egemen güçlerin kışkırttığı savaşları durdurmak ve tüm halklarla her türlü dostluk bağını kurmak için buradayız.
“CİNSİYET EŞİTLİĞİNE GÖRE BÜTÇE YAPACAĞIZ”
Türkiye halkı her geçen gün daha da fakirleşirken, iktidar saraylar inşa etmeye, kendisini ve yandaşlarını zenginleştirmeye devam ediyor. Yoksulluk ve yoksunluk en çok kadınların hayatını vurdu! En çok işsiz olan, canını feda eden bizleriz. Yeterli! Bir avuç insanın emeğimizi sömürerek zengin olmasına izin vermeyeceğiz. Eşit, özgür bir biçimde, bu şimdiyi ve geleceğimizi güvenli bir şekilde yaşamak için değiştireceğiz. Hayata bütçe diyoruz, savaşlara değil. Kadınların ihtiyaçlarına/taleplerine dayalı, cinsiyet eşitliğine dayalı bütçeler yapmak için buradayız.
“GENÇ KADINLARLA UMUT, EŞİT VE ÖZGÜR YAŞAMAK”
Partimiz, bugünün ve özgür yarınların kurucu gücü olan genç kadınların partisidir. Genç kadınların demokratik bir toplumda özgür, eşit, adil ve garantili yaşam hakkını güvence altına alacak koşulları yaratacağız. Her türlü şiddetten arınmış, hayatta kalma korkusu olmayan bir toplumsal yaşam için gerekli adımları atacağız. Genç kadınların özgürlükleri ve kaliteli eğitim, sağlık, barınma ve ulaşım hakları için yürüyüşlerinin gücü ve dinamizmi ile geliyoruz.
“EKOLOJİK BİR TOPLUM İÇİN GELİYORUZ”
Erkek egemen kapitalizm, rant ve kâr için doğaya karşı bir savaş içindedir. Hayatımızı ve doğayı savunmak bugün her zamankinden daha önemli. Devlet bekası için Cudi’de ormanları yok edenler, kiralık Hevsel’e göz dikenler, Ege’de maden çıkarmak için zeytinlikleri yok edenler, Munzur’un gözünü oyanlar, nehirleri sanayi ile kirletenler Trakya’daki atıklar, Karadeniz’deki HES’lerle nehirleri kirletenler. Biz kadınlar yaşam alanlarımızı kurutanlara karşı cephelerde savaşıyoruz. Ekolojik odaklı bir toplumu savunmaya ve bu unsurla Demokratik Cumhuriyet’i inşa etmeye geliyoruz.
“DEVLET ERKEK ŞİDDETİNE SON VERMEYE GELİYORUZ”
6284 sayılı yasa ile güvencemiz olan İstanbul Sözleşmesi’ni geri getirerek aktif olarak uygulanmasını sağlayacağız. Kadın örgütleriyle birlikte denetleyeceğiz. Şiddete uğrayan kadınların 7/24 arayabilecekleri, uzman çalışanların görevlendirildiği, çok dilli ALO Şiddet Sınırlarımızı yeniden kuracağız. Şiddete uğrayan kadınların başvuracakları mekanizmalarda kendilerini ifade etmeleri için anadillerinde hizmet vereceğiz. Şiddete maruz kalan kadınların kamusal, sağlık ve sosyal güçlendirme sistemlerinden ücretsiz yararlanmalarına öncelik vereceğiz. Kadına yönelik şiddette kadının ifadesini başvuru anından itibaren esas alacağız. Tıbbi muayene dahil tüm aşamalarda uzman çalışanların çalışması için gerekli düzenlemeleri yapacağız.
Başvuru, soruşturma ve yargılama süreçlerinde kadın kolluk görevlileri ile şiddet alanında uzman kadın hakim ve savcıların görevlendirmesini hedefleyeceğiz. Kadına yönelik şiddet alanında çalışan tüm kamu çalışanlarına yönelik düzenli olarak toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimleri düzenleyeceğiz. Savunma alınan kadının ve çocuklarının kimlik, okul ve SGK kayıtları dahil tüm bilgilerinin gizli tutulmasına önem vereceğiz. Her ilde Kadın Bakanlığı’na bağlı bağımsız kadın kuruluşları ve yerel yönetimlerin denetiminde kadın konukevleri açacağız. Erkek şiddetine karşı hayatını savunan kadınların meşru müdafaa hakkını TCK’da hukuki boyuta taşıyacağız. Şiddete maruz kalan kadınların güvenliğini sağlamak ve geleceğe umutla bakmak için özgür yaşam alanları oluşturacağız.
Merkezi bütçe bazında ücretsiz yaşam alanları kurarak, yerel yönetimler ve kadın kuruluşları ile koordineli olarak çalışmalarını sürdüreceğiz. Kadına yönelik şiddeti Anayasa’da ve diğer maddelerde açıkça tanımlayacak, bu suçlarda haksız tahrik ve iyi hal indirimine izin vermeyeceğiz. Erken evlilikleri önlemek için gerekli yasal tedbirleri alacağız. Bu evliliklere onay verenler hakkında cezai yaptırımların uygulanmasını sağlayacağız. Devletin afete çevirdiği doğal afet süreçlerinde kadına yönelik çok yönlü şiddeti ve mağduriyeti önlemek için kamu bütçesini seferber edeceğiz.
“KADIN YOKSULLUKUNA SON VERMEK İÇİN KADINLARLA MÜCADELE YAPARIZ”
Afet bölgelerinde ve kriz süreçlerinde kadınların kendine özgü ihtiyaçlarını karşılamak için kamu bütçesini seferber edeceğiz. İş yerinde erkeksi, cinsiyetçi çalışmaya, ayrımcılığa, mobbinge ve eşitsizliklere son vereceğiz. Kadın istihdamına engel olan bakım hizmetlerini millileştirirken, ücretli ve ücretsiz tüm kadınlara sosyal güvenceler ve emeklilik hakkı getireceğiz. Emeklilik yaşını düşüreceğiz ve kadınlara emeklilikte pozitif ayrımcılık için gerekli çalışmaları yapacağız. Kadınların eğitime erişimini sağlayarak istihdamda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak ve kadınların istihdam alanlarını genişleteceğiz.
Cinsiyete dayalı fiyat farkını ortadan kaldıracak ve ‘eşdeğer işe eşit ücret’ uygulamasını tüm iş kollarında hayata geçireceğiz. Yerel yönetimlerde çalışma hayatında ilk uygulayan biz olduğumuz için, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 190 Sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesini ve 206 Sayılı Tavsiye Kararını en kısa sürede onaylayıp ülke genelinde uygulayacağız. Kadın işsizliğinin ve kadın yoksulluğunun azaltılması, kadınların daha çok üretime katılması için kadın kooperatiflerine ve üreticilere destek vereceğiz. Sendikalarda eşit temsil ilkesinin uygulanmasına yönelik düzenlemeler yapacak, kadınların Toplu İş Sözleşmesi müzakerelerinde eşit temsille yer almalarını sağlayacağız.
8 Mart’ta tüm çalışan kadınların ücretli izinli sayılması için yasal düzenleme yapacağız. Farklı ana dilleri, kimlikleri, inançları veya kültürleri olan kadınlara, LGBTİ+’lara ve mültecilere yönelik iş yerinde ayrımcılığın ortadan kaldırılması için gerekli tedbirleri alacağız. Kadınlara yönelik sosyal destek paketlerini sosyal adaleti ve toplumsal cinsiyet eşitliğini gözetecek şekilde hayata geçireceğiz. Mevsimlik tarım personelinin güvenli çalışmasını ve yaşam koşullarının iyileştirilmesini sağlayacağız.
“ÖZEL SAVAŞ POLİTİKALARINA SON VERMEYE GELİYORUZ”
Erkek devlet ve ona bağlı kolluk güçleri tarafından Kürt kadınlarına yönelik özel savaş politikaları uygulanmaya devam ediyor. Bayanlar, kolluk kuvvetleri tarafından her türlü baskı ve şiddet amacıyla. Asimilasyon ve inkar politikaları, hazmedemedikleri genç kadınlara yönelik özel savaş politikaları, kadın bedeni metalaştırılarak uygulanmaktadır. Casusluk, sürüklenme unsurları kullanımı, dijital taciz gibi yöntemlerle kadınların iradesini kırmaya çalışanlara karşı biz hanımlar mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.
“KADINLARLA NEFRET SUÇLARINI SONLANDIRMAK İÇİN ALIŞVERİŞ YAPARIZ”
Kadınlar olarak savaşa ve her türlü şiddete karşı dayanışma ve barış köprüleri kuracak, farklılıklarımızla yeni bir hayat inşa edeceğiz. Nefret suçlarını ve şiddeti teşvik eden ve cezasızlık yaratan yasaları değiştireceğiz, şiddete maruz kalan kadınları korumak için gerekli yasal tedbirleri alacağız. Cezaevlerinde işkence, tecrit, infaz, çıplak arama, görme yasağı ve sürgün gibi temel insan hakları ihlallerine son vereceğiz. LGBTİ+’lara yönelik başta nefret suçları olmak üzere sosyal, kültürel ve siyasi alanda her türlü eşitsizliği ve ayrımcılığı ortadan kaldıracağız.
Medyadaki ayrımcı, ötekileştirici, kutuplaştırıcı ve düşmanca dilin sona ermesi için dizi ve programlarla gerekli adımları atacağız. Milliyet, din, dil, inanç, inançsızlık, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayalı nefret suçlarının ve mültecilerin önlenmesi için Türk Ceza Kanunu’nda yeni düzenlemeler yapacağız. Çocukların şiddetten arınmış büyümesi için ırkçı, cinsiyetçi, diğer halkları ve kültürleri ötekileştiren ders kitaplarını ve eğitim müfredatlarını değiştireceğiz.
“Özgürlükçü Laiklik İÇİN GELİYORUZ”
Bizi evlilik, giyim, yaş, inanç, din, milliyet ve savaş siyaseti üzerinden ayırmalarına, makbul/istenmeyen kadınlar olarak ayırmalarına izin vermeyeceğiz. Bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz ve kıyafetimiz üzerinde hiçbir ‘reis’in, hiçbir gücün, hiçbir mezhebin, hiçbir cemaatin egemenliğine boyun eğmeyeceğiz. Nasıl yaşayacağımıza, nerede ve kaç kilometre yol yapacağımıza, ne giyeceğimize, başörtümüze ve etek boyumuza kendimiz karar vereceğiz. Üç çocuk, beş çocuk baskısına direneceğiz, istediğimiz kadar çocuk doğuracağız. Doğurmak istemesek de doğurmayacağız.
Devletin inanç tekelini sona erdireceğiz. Liberal laiklik anlayışını hayata geçireceğiz. Din-devlet ilişkilerini yeniden düzenleyerek, İnanç Hizmetleri Yüksek Kurulu olarak görev yapan İnanç Hizmetleri Başkanlığı’nı kuracağız. Her inançtan kadın da burada olacak. Dini inanç, mezhep ve görüş ayrımı gözetmeksizin tüm kadınların kendilerini ve inançlarını özgürce ifade etme ve anadillerinde ibadet etme hakkını savunacağız. Devletin katastrofik hale getirdiği doğal afetlerde, çocukların anne babaları/akrabaları olsun olmasın cemaat ve mezhep kurumlarına mahkûm edilmelerine izin vermeyeceğiz. Tarikat ve cemaatlerin dini kadın ve kız çocukları üzerinde baskı aracı olarak kullanmalarına, toplumsal hayatın her alanına müdahale etmelerine, kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmeleri konusunda fetva vermelerine izin vermeyeceğiz.
“Engelsiz bir yaşam için kadınla değiş tokuş edeceğiz”
Engelli kadınların ve engelli çocuklu kadınların sorunlarını yükselen kadın emeğinin bir modülü olarak görmeye devam edeceğiz. Erkek egemenliğinin yarattığı beden kodlarını ve bu kodların bedene yüklediği rolleri yerine getirmeyen engelli kadınların maruz kaldığı ayrımcılık, taciz, tecavüz, ihmal ve istismara karşı çabalarımızı artıracağız. Eğitimde, iş hayatında, siyasette, sosyal ve kültürel alanlarda engelli kadınların varlığını önceleyecek, hak ve özgürlüklerini güvence altına alacak politikaları hayata geçireceğiz.
Engeli nedeniyle aile içi şiddete maruz kalan veya engelli çocuğuyla birlikte olan kadınlar için kolay erişilebilir sığınma evleri inşa edeceğiz. Engelli çalıştırma kotalarının yüzde ellisinin kadınlara ayrılmasını sağlayacak değişiklikleri hayata geçireceğiz ve uygulanmasını takip edecek sistemler kuracağız. Doğal afetlerin afete dönüşmesi durumunda engelli kadınların desteklerden faydalanmasını sağlayacağız. ‘Engelleri Kaldırma Bakanlığı’na bağlı olarak hizmet verecek ‘Kadın Politikaları Daire Başkanlığı’nın engelli kadın sorunlarıyla ilgilenmesi ve analiz politikaları geliştirmesi için düzenleme yapacağız.
“SOSYAL HAKLARIMIZ İÇİN GELİYORUZ”
“ Şehirleri kadınların rahat sosyalleşebileceği, ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabileceği ve kendine güvenebileceği alanlar haline getireceğiz. Genç kadınların barınma sorunlarını çözerek, kimseye muhtaç olmadan eğitim ve yaşamlarına devam etmelerini sağlayacağız. Kadınlar için garantili bir yaşam bütçesi uygulayacağız. Hiçbir genç ve hanım yaşarken geçim korkusu yaşamayacak. Eşi vefat etmiş kadınlara sağlanan destekten boşanmış ve eşi cezaevinde olan kadınların da yararlanabilmesi için gerekli değişiklikleri yapacağız. Kadınların bakım yükünden kurtulması için yaşlı ve engelli bakım evleri açarak ücretsiz hizmetin koşullarını oluşturacağız. Afet nedeniyle evsiz, işsiz ve güvencesiz kalan milyonlarca kadının barınma, sağlık gibi temel ihtiyaçlarını kamu bütçesinden karşılayarak istihdamını sağlayacağız.
“YÜZYILIN AFET GÜCÜNÜ KADINLARLA DEĞİŞTİRECEĞİZ”
Erkek egemen güç, rant ve talan uğruna canımızı aldı. İmar aflarıyla kapitalistlere alan açtı. Son depremde görüldüğü gibi onbinlerce insanın ölümüne neden olmuştur. Acil durumlar ve afetler için harcanması gereken bütçeyi savaşa ve kiraya harcadı. Vergilerimiz felaketleri önlemek için değil, taraftarı zenginleştirmek için kullanıldı. İşte tam da bu yüzden; Bir depremde onbinlerce insanın hayatını, ailesini, evini, akrabasını, hatırasını ve şehrini kaybetmesi siyasidir. Afet öncesi bilimsel ve teknik hazırlığı, afet sonrası gerekli teşkilat, uyum ve idareyi sağlayamayan erkek egemen iktidar öldürür.
Felaketlerin en ağır sonuçlarını biz kadınlar çekiyoruz. Kadınlar, engelliler, mülteciler, LGBTİ+’lar ayrımcılığa ve şiddete maruz kalırken devletin koruyucu sistemleri çalışmıyor. Afeti felakete çeviren bu rant sistemini, kent ve yaşam hakkını merkeze alan demokratik bir yerel yönetim modeliyle değiştirmeye hazırız. Afet gücü ve afet politikalarını depremin ilk gününde halkın ve kadın çadırlarını satan kadınlarla değiştireceğiz.
Tüm illerimizde katılımcı ve toplumsal cinsiyet odaklı afet yönetim planları hazırlayıp uygulayacağız. Her yerleşim birimini kadın, gençlik, çocuk ve engelli meclislerinin öncülüğünde örgütleyerek, afet sonrası doğabilecek ihtiyaçların karşılanması için gerekli hazırlıkların yapılmasına öncelik vereceğiz. Kadınların afet riskinin azaltılması ve afet yönetimi süreçlerine aktif katılımını teşvik edeceğiz. Kadınların afet durumlarına hazırlanmaları ve afet kurtarma/koordinasyon faaliyetlerine katılımlarının artırılması için eğitimler düzenleyeceğiz.
Arama/kurtarma çalışmalarının çok dilli ve toplumsal cinsiyet odaklı olması için gerekli adımları atacağız. Afet sonrası toplanma alanlarını düzenlerken yalnız yaşayan kadınlar için farklı yaşam birimleri oluşturacağız. Kadına psiko-sosyal temel kazandıracak politikaları hayata geçireceğiz. Kısa, orta ve uzun vadeli planlarımızla, kadınların hayata yeniden uyum getirmesi için hep birlikte mor yaşam alanları inşa edeceğiz. Afetlerde kaybolan veya refakatsiz çocukların hayatlarını korumak için her zaman birlikte politikalar geliştireceğiz.
“DOĞA DÜŞMANI POLİTİKAYA SON VERİYORUZ”
Doğanın haklarını savunurken, ekoloji çabasıyla cinsiyetçiliğe karşı mücadeleyi birleştirmeye devam edeceğiz. Kadınların doğayı savunmak için çalışırken maruz kaldıkları fiziksel ve ruhsal şiddete karşı dayanışma ağlarını güçlendireceğiz. Yerel yönetimlerde tarımsal üretim için ekolojik ve kadın merkezli çalışmayı ve değer yaratma anlayışını esas alan ekolojik köylerin ve kooperatiflerin kurulmasını destekleyeceğiz. Kadınların ve kız çocuklarının birlikte özgürleşebileceği şehirleri ve diğer tüm yaşam alanlarını birlikte inşa edeceğiz.
Yerel demokrasinin en güçlü modelleri olan yerel meclislerde iklim krizi, doğal afetler ve biyoçeşitliliğin korunması konularında kadınlar olarak aktif bir çalışma yürüteceğiz. Afet gücünün vurguncu dönüşümle kurduğu beton kentler yerine, katılımcı ve yerinde dönüşüme dayalı ‘ekolojik kadın kentleri’ inşa edeceğiz. Tabiat varlıklarını, suları, sulak alanları, akarsuları, denizleri, gölleri, ormanları, meraları, yaylaları, kışlıkları, tarım alanlarını, hayvanların ve tüm canlıların yaşam hakkını koşulsuz koruyacağız.
“EĞİTİM SİSTEMİNİ LİBERTYİST SEALIC YAKLAŞIMINA GÖRE YENİDEN KURACAĞIZ”
Halkların ve inançların eşitliğine saygı duyan, ücretsiz, cinsiyet eşitliğini gözeten, bilimsel ve demokratik anadilde eğitimi hayata geçireceğiz. Ders kitaplarını ve diğer materyalleri cinsiyetçi, eril, tekçi, merkeziyetçi, mezhepçi, militarist, milliyetçi ve şovenist içerikten arındıracağız. AKP iktidarının araçsallaştırdığı din, ahlak ve maliyet eğitimi derslerini kaldıracağız, dini vakıf ve derneklerle eğitim alanında işbirliğine son vereceğiz. Kızların eğitimlerine devam etmelerinin önünde engel haline gelen 4+4+4 uygulamasına son vereceğiz ve karma eğitimi yasal olarak garanti altına alacağız. Kız öğrencilerin eğitimlerini yaşadıkları mahalle ve köylerde esas alacağız. Ulaşımın zorunlu olduğu yerlerde hizmetlerin ücretsiz olmasını sağlayacağız.
Eğitim sistemini liberal laik anlayışa göre yeniden düzenleyeceğiz; Toplumsal Cinsiyet Eşitliği dersini zorunlu ders olarak müfredata ekleyeceğiz. Kız öğrencilerin mezhep yurtlarında kalmalarını önlemek için ihtiyaç sahiplerine yemek, internet ve burs dahil olmak üzere ücretsiz yurtlar sağlayacağız. Kadınlara yönelik yaşam boyu sürecek akademik, kültürel-sanatsal, sosyal, ekonomik, eğitim ve sağlık programları ile bölge halkının ihtiyaçlarına yönelik eğitimleri kadınlarla birlikte oluşturacağız. Anadilinde eğitim hakkının korunması amacıyla kadınlara yönelik okuma yazma kursları ve anadilinde eğitim programları düzenleyeceğiz. Kuracağımız merkezlerde kadınların ekoloji, barış, demokrasi, insan hakları, acil durumlar ve afetler, mesleki ve teknik uzmanlık, bilgisayar, tarım ve kooperatifçilik gibi konularda eğitim almalarını sağlayacağız.
“EŞİT, AYRIMSIZ VE AYRICALIKSIZ SAĞLIK HAKKI İÇİN GELDİK”
Sağlık hizmetlerinin planlanması, uygulanması ve denetlenmesinde kadınların kendi sağlıkları hakkında söz sahibi olacağı demokratik bir sağlık sistemi oluşturacağız. Her mahallede kadınların hızla ulaşabileceği ‘Kadın Sağlığı Merkezleri’nin kurulması için yerel yönetimlerle ortak çalışmalar yürüteceğiz. Kadınların gebelik, doğum ve doğum sonrası süreçlerini, toplumsal cinsiyet rollerinin baskı ve yoksullaşma korkusu olmadan doğal ritimlerinde yaşamalarını sağlayacağız. Kadınların ve bebeklerin sağlığının korunmasını ve bakımını garanti edeceğiz. Üreme sağlığı hizmetlerini, doğum kontrol formüllerini ve kürtajı erişilebilir ve ücretsiz hale getireceğiz.
Kadının kürtaj kararını ve beyanını esas alacağız. Cinsiyet kimliğine sahip ihtiyaç sahiplerine yönelik sağlık giderlerinin ücretsiz karşılanmasını sağlayacağız. Rahim ağzı kanseri için HPV aşısını rutin aşılar sistemine dahil edeceğiz. 11-12 yaş arası çocukların cinsiyeti ne olursa olsun tüm yetişkinler için ücretsiz aşılanmasını destekleyeceğiz. Engelli ve yaşlı bakımını üstlenen kadınlara öncelikli ücretsiz ruhsal ve fizyolojik destek hizmeti vereceğiz. Mülteci/göçmen kadınların kimlik numarası olmadan sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeleri için gerekli koşulları oluşturacağız. Deprem, sel, yangın gibi doğal afetlerde kadınları hastalıklardan korumak amacıyla Olağanüstü Hal ve Afet Bakanlığı dahil tüm kamu bütçelerini seferber edeceğiz.
“SAVAŞSIZ VE SINIRSIZ BİR HAYAT İÇİN KADINLARLA MÜCADELE OLACAĞIZ”
Mülteci/göçmen kadınlara sağlıklı, güvenilir ve erişilebilir bir barınak sağlayacağız. Göçmen personel kadınlar için güvenli ve güvenilir istihdam alanları oluşturacağız. Yaşı ve sağlık durumu çalışmaya uygun olmayan işsiz göçmen kadınlara sosyal güçlendirme sağlayacağız. Göçmen kadınlara yönelik her türlü akın ve şiddete karşı ağır cezai yaptırımları içeren düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Zorla evlendirilen göçmen kadınların talepleri doğrultusunda boşanma süreçlerini kolaylaştıracak, boşanan kadınlara her türlü maddi ve manevi desteği sağlayacağız. Savaş nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan göçmen/mülteci kadın ve çocuklara yönelik şiddeti önleyecek yasal güvenceleri hayata geçireceğiz. Afet zamanlarında göçmen kadınlar, kız çocukları ve LGBTİ+’ların inançlı, eşit, sağlıklı ve onurlu bir yaşam sürmelerinin koşullarını oluşturacağız.”